Atık su arıtma tesisleri, sıfır atık yönetim sistemleri, yenilenebilir enerji yatırımları ve çevreye duyarlı projeleriyle Türkiye’ye örnek olan Bursa’daki organize sanayi bölgeleri bu dönüşüme hızla adapte olarak, üretim ve ihracattaki gücünü artırmayı hedefliyor.
Türkiye, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatına adaptasyonunu hızla sağlamak için önemli adımlar atıyor. En fazla ihracatını Avrupa Birliği ülkelerine yapan Türk ihracatçısı için Yeşil Mutabakata uyum hayli önem taşıyor. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı eylem planında sürdürülebilir ve çevreci üretimin önemi vurgulanarak, yeşil OSB’lerin ve yeşil endüstri bölgelerinin hayata geçirilmesine yönelik çalışmaların tamamlanması hedefleniyor. Üretim, istihdam ve ihracatıyla ülke ekonomisine büyük katma değer sağlayan, Türkiye’nin en fazla organize sanayi bölgesine sahip şehri Bursa’da da AB Yeşil Mutabakatına uyum ve yeşil ekonomiye yönelik atılan adımlar hız kazandı. Çevreci anlayışları, atık su arıtma, sıfır atık, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla Avrupa standartlarını yakalamayı başaran ve Türkiye’ye örnek olan Bursa’daki OSB’ler, AB Yeşil Mutabakatı’na da en hızlı şekilde uyum sağlayıp, üretim ve ihracattaki gücünü daha da artırmayı hedefliyor.
Yeşil mutabakata en hazır bölgelerden biriyiz
Hüseyin DURMAZ
Bursa OSB YK Başkanı
Her şeyden önce şunu belirtmeliyim ki, Bursa OSB, Türkiye’nin ilk OSB’si olarak Avrupa Yeşil Mutabakatına en hazır bölgelerden birisi durumundadır.
Bursa OSB, 2018 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile koordineli bir şekilde Dünya Bankası’nın sürdürdüğü Yeşil OSB projesinde yer alan Bursa’nın tek ve ülkemizin de 4 OSB’sinden birisidir.
Yine Bölgemiz, atık suların bertarafından geri kazanımına, halen en temiz enerji kaynağı durumunda olan doğalgazın bölgemizin tamamında kullanılmasından, yenilenebilir enerji olarak güneş enerjisinin kullanılması için BOSBİR bünyesinde güneş enerjisi santralinin kurulmasına öncülük etmemize kadar, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamına giren konularla yakından ilgilidir ve süreçlerin içerisinde yer almaktadır. Ayrıca Bölgemizdeki fabrikalarda kullanılan teknolojik ömrünü tamamlamış elektrik motorlarının verimli ve çevreye duyarlı motorlar ile değiştirilmesi projesinde öncü olmamız ve fabrikaları bu değişime teşvik edici çalışmalarımız da çevre duyarlılığına gösterdiğimiz hassasiyetin bir başka örneğidir. Bursa OSB olarak almış olduğumuz Sıfır Atık Belgesi ile hem hizmet faaliyetlerimiz hem de bölge firmalarımızda “sıfır atık yönetim sistemi” kapsamında geri dönüşümlü atıklar diğer atıklara karıştırılmadan döngüsel ekonomi kapsamında değerlendirilmektedir.
Bursa OSB olarak Bölgemizdeki fabrikaların bünyelerinde yer alan Ar-Ge merkezlerinde sürdürdükleri geri kazanım ürünlerden yeni ürünler elde etmeye yönelik Yeşil Teknoloji çalışmaları da bizleri ayrıca memnun ederken, bizler de bu tür çalışmaları teşvik etmekteyiz. Üretimde geri kazanılmış ve ikincil ürün ve malzeme kullanımı oranı vermek ise oldukça güçtür. Bursa OSB bünyesinde hem kendi ham maddesini sağlayan hem de geri kazanım tesisi olarak faaliyet gösteren firmalarımız vardır. Ancak şunu ifade edebilirim; Bursa OSB olarak endüstriyel simbiyoz konusunda Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı ile birlikte ortaklaşa çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatında belirtilen arıtılmış atık suların kullanımı çalışmaları ise Bölgemizde, Bursa Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğümüz bünyesinde faaliyet gösteren Su Üretim Tesisimizde gerçekleştirilmektedir. Su Üretim Tesisimizde 1979 yılında kurulan fiziksel biyolojik ve kimyasal arıtım prosesleri ve 2008 yılında sisteme ultra filtrasyon ve reverse osmoz proseslerinin eklenmesiyle Bursa OSB’de faaliyet gösteren işletmelerin proses suyu ihtiyacı karşılanmaktadır.
Sonuç olarak belirtmek gerekirse, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 16 Temmuz 2021 tarihli Yeşil Mutabakat Eylem Planı Genelgesinde bahse konu olan hususlar Bursa OSB’ de titizlikle takip edilmekte olup, çalışmalarımız bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edecektir.
Hem yeşil hem de dijital dönüşüm
Erol GÜLMEZ
NOSAB YK Başkanı
İklim değişikliğinden kaynaklı olumsuz çevresel etkiler, tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik talebi artırdı. Son olarak Avrupa Birliği Komisyonu tarafından açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakat Çağrısı ile tüm dünyanın dikkatini çeken “doğa dostu enerji” kavramı, ekonomi faaliyetlerindeki çeşitli göstergeleri de değiştirecek. Biz de buna uyum sağlamak amacıyla harekete geçtik. Artık gündemimiz yalnızca uygun maliyetle enerji tedariki değil, öncelikli gündemimizde yeşil enerji de bulunuyor. Bu yıl yaptığımız anlaşmaya göre, firmalar, talep etmeleri halinde uygun maliyetle yeşil enerji kullanabilecek durumda. Rakiplerinden bir adım öne geçmek isteyen, sektörde öncüler arasında yer almak isteyen firmalarımız yeşil enerjiye çok ilgi duyuyor. Çünkü yakın zamanda yeşil enerji tercih olmaktan çıkacak. Hem çevresel sürdürülebilirlik açısından hem de uluslararası ticari yükümlülükler açısından bir zorunluluk haline gelecek. Dolayısıyla, özellikle ihracat yapan firmalarımızın ticari varlıklarını sürdürmeleri için yeşil enerjiyi öncelikleri arasına almaları gerekiyor. Yeşil enerji aynı zamanda yerli kaynakların desteklenmesi anlamına geliyor. Yeşil enerji tedarik eden firmalarımız, yerli enerji üretimine ve yenilenebilir enerjinin ülke ekonomisindeki payına da katkı sağlamış olacak. Böylece yeşil enerjiye yapılan yatırımların artması kolaylaşacak. Biz, 2021 itibarıyla, çevresel ve ekonomik verimliliği artıracak faaliyetlere hız verdik. Bölge sınırları dâhilinde faaliyet gösteren 320 firmaya sağlanan elektrik, su, doğalgaz ve arıtma hizmetlerine yönelik sayaç okumalarının uzaktan yapılabilmesi; arıza vb. acil durumlarda sorunun hızlıca tespit edilmesi amacıyla için OSOS ve EKARS sistemlerinin kurulması için çalışmalar başladı. Projenin uygulanmasıyla, NOSAB bünyesinde bulunan fabrikaların, tüketim verilerine anlık ulaşması ve -gerektiğinde- günlük olarak sms ve e-posta yoluyla bilgilendirilmesi sağlanacak. Böylece yararlanıcılar veri izleme ve değerlendirme imkanı bulacak. OSOS sisteminin kurulmasıyla, E-OSB devreye girecek. NOSAB, e-OSB’nin devreye girmesiyle, teknoloji odaklı bir hizmet sürecini her yönüyle etkin kılacak. Bu proje doğrudan enerji, işgücü ve diğer kaynakların verimli kullanılmasını sağlıyor. Yeşil dönüşümün gerekli kıldığı dijital dönüşümün tam karşılığı olarak hayata geçecek.
Yenilenebilir enerji yatırımlarına hız verdik
ERSAN ÖZSOY
DOSAB YK BAŞKANI, Ömer Faruk KORUN,Yunus AYDIN, Yunus AYDIN,
Avrupa Yeşil Mutabakatına yönelik olarak DOSAB Bölge Müdürlüğü bünyesinde yenilenebilir enerji yatırımları gerçekleştirmekteyiz. Mevcutta 3 MW’lık GES projemiz 2020 yılı itibariyle faaliyete geçmiş olup önümüzdeki yıllar içerisinde yeni GES yatırımları planlanmaktadır.
Elektrik piyasasında, son kaynak sistemi ile bizim gibi tüketimi yüksek olan organize sanayi bölgeleri elektrik enerjisi ihtiyacını sistemden saatlik olarak karşılıyor. Bu işi de aracı toptan satış şirketleri üzerinden yapıyorlar. Biz de 2020 yılı Nisan ayından itibaren, yüzde 100’ü DOSAB’a ait olan ve EPDK’dan toptan satış yetkisi aldığımız DOSEN ENERJİ A.Ş ile bölgemizin elektrik ihtiyacını karşılamaya başladık. Böylece hem sanayimize daha uygun fiyatlı elektrik sağlama hedefimizi sürdürüyoruz hem de DOSEN ile enerji işinin anlık olarak içindeyiz. Sistemde olan tüm gelişmelerden anında haberdar oluyoruz, buna göre düzenlemeler yapabiliyoruz. Uzun dönemde bu şirketimizi elektrik üretimi amaçlı kullanabilme şansına da sahibiz.
Bunun yanı sıra bölge sanayicilerimize ait 10 işletmenin çatısında GES kurulumu gerçekleştirilmiş olup 2021 yılı sonuna kadar tamamlanacak olan 15 adet GES projesi bulunmaktadır. Ayrıca GES ya da yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji temini sağlayamayan firmalarımız için TEİAŞ’dan sağlanan YEK-G sertifikalarının alınabilmesi için DOSAB olarak çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
Bölgemizde bulunan boyahanelerin birçoğunda atık ısı geri kazanım (havadan suya veya havadan havaya) faaliyetleri gerçekleştirilmekle birlikte, atıklarını tekrar hammadde olarak kullanan veya üretiminde geri dönüşümlü atık kullanımı yapan işletmelerimiz bulunmaktadır.
Bunlara ilave olarak bölgemizde Sıfır Atık yaklaşımının benimsenmesi için sanayicimize yönelik olarak için eğitim ve farkındalık faaliyetleri yürütülmekte ve süreç yakından takip edilmektedir.
Gelecekte de üretime devam edebilmemiz için su arz güvenliğini çevreci bir şekilde sağlamalıyız. Bu kapsamda bölge tarihimizin en kapsamlı ve yüksek yatırım bütçeli atık su arıtma tesisi ve su geri kazanımı yatırımını da bu yıl tamamlıyoruz. Böylelikle DOSAB bünyesinde faaliyet gösteren firmaların proseslerinde kullandıkları suyun yüzde 40’ını yani yıllık 6 milyon metreküp civarında bir suyu mevcut su kaynaklarından kullanmak yerine atık sulardan geri kazanacağız. Bu çerçevede, 2019 yılında tamamladığımız 10 bin tonluk yeni su deposu inşaatı gibi alt yapılar dahil yaptığımız yatırımlarımızın toplamı 90 milyon lira seviyesine ulaştı.
Projelerimizle sanayicimize destek oluyoruz
Yunus AYDIN
Uludağ OSB YK Başkanı
Bölgemiz karma bir OSB olsa da ağırlıklı tekstil sektöründen oluşmaktadır. İhr acat ağırlıklı çalışan firmalar çoğunlukla çevreci üretim ve çevreci ürün yapma bilincinde hareket ederek bu dönüşüme ayak uydurmaktadır. Bu dönüşümün bir parçası olarak, eko etiket, yaşam döngüsü analizi, temiz üretim tekniklerinin uygulanması, ISO14001 Çevre Yönetim Sistemi uygulamaları sürdürülebilir enerji sistemleri ve enerji verimliliği, sıfır atık projesi, baca gazlarında filtre sistemleri gibi birçok konuda gerekli önlemleri alarak sorumluluklarımızı yerine getirmekteyiz. Yeşil Mutabakat kapsamında özel sektöre düşen bu dönüşümü ve süreci iyi anlayarak yol haritasını belirlemek. AB ile yapılan anlaşmada, bölgeden karbon kaçağını azaltmak amacıyla, “Sınırda Karbon Düzenlemesi” SKD mekanizmasıyla ticarette yeni vergiler getirmesi ön görülmektedir. Emisyonları azaltmada en önemli etkenlerin başında yenilenebilir enerji gelmektedir. Bununla birlikte enerji verimliliği de önem arz etmektedir. Firmaların bu dönüşüme ayak uydurmak için özellikle inovasyona teknolojiye ve Ar-Ge faaliyetlerine yatırım yapmaları gerekmektedir.
Bölgemizde ihracat yapan belli başlı firmaların Ar-Ge projeleri ve Yeşil dönüşüm altyapıları bu döngüye uyumlu olarak değerlendirmekteyiz. Bölge olarak özellikle dijitalleşme ve sürdürülebilir konuda sanayicimize destek olmak ve firmaların bilincini artırmak adına Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında protokoller yaparak Ar-Ge çalışmalarına destek verip dijitalleşmenin nimetlerinden yararlanarak çevresel etkileri en aza indirme adına çalışmalar sürdürülmektedir.
Dünya nüfusunun artışıyla birlikte üretim ve tüketimde meydana gelen yükselme, sınırlı kaynakların korunması ve enerji tasarrufunun sağlanması gibi sebeplerle geri dönüşüm kavramını oldukça önemli hale getirmiştir. Bölgemizde üretim yöntemine göre değerlendirme yapılarak geri dönüşüme yönelik malzeme kullanımı yapılmaktadır. Geri dönüşümün yaygınlaştırılması adına zaman zaman bölge genelinde seminerler ve konferanslar düzenlenmektedir.
Bölgemiz tekstil ağırlıklı üretim yapan ve özellikle boyahanelerin yoğun olduğu sanayi bölgesidir. Boyahanelerin yoğun olması yeraltı su kullanımını arttırmaktadır. Su kullanımı bu hızla devam etmesi durumunda 10 yıl sonra ciddi bir sorun olarak gün yüzüne çıkacaktır.
Dolayısıyla OSB yönetimi olarak suyun tekrar geri dönüşünü sağlayacak endüstriyel tesisler planlıyoruz. OSB’miz Bursa’daki Yeşil Çevre Atıksu Arıtma Kooperatifine üye. Bölge firmalarımız atık su deşarjlarını buraya yapıyor. Ancak biz kendi arıtma tesisimizi kurup çalıştırmak ve oradan çıkan suyu ileri arıtmaya tabi tutup yeniden üretimde kullanmak için projeler üzerinde çalışmaktayız. Kısa sürede hayata geçirmeyi planladığımız projemizle su sorunumuzu büyük oranda çözmüş olacağız.
Sertifikasyon çalışmalarımızı 2022’de tamamlayacağız
Ömer Faruk KORUN
HOSAB YK Başkanı
Bölgemizde yer alan tüm firmaların aylık olarak takip edilen elektrik, su ve doğalgaz tüketimleriyle oluşabilecek olan kayıp kaçaklarımızı 2021 yılı itibari ile %0 düzeylerine indirmeyi başardık. Bununla birlikte tespit edilen tüketimlere göre bölgemizdeki karbon ayak izinin izlenmesi ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir.
Bölgemizde kurulan sıfır atık yönetim sistemi ile sıfır atık belgesine sahip olan ilk OSB olmanın haklı gururunu yaşamaktayız.
Bunun yanı sıra bölgemizde enerji verimliliğini arttırma çalışmaları kapsamında TS EN ISO 50001:2018 sisteminin kurulması çalışmaları da devam etmektedir. Bakanlıklarımız ve OSBÜK tarafından iletilmekte olan Avrupa Yeşil Mutabakatı hakkındaki toplantı çağrıları bölge katılımcılarımıza duyurulmakta olup güncel mevzuatların takibi sağlanmaktadır. ‘Yeşil OSB’ sertifikasyonu için ön koşullar ve performans göstergeleri üzerindeki çalışmalarımıza devam ediyor, 2022 yılı içerisinde bunu tamamlamayı hedefliyoruz.
Bölgemiz ve enerji tedariki sağlayan firmamız ile protokol imzalanmış olup, Nisan 2021 yılı itibari ile enerji tedariki sağlayan firmamız tarafından, bölge katılımcılarımıza ‘Yeşil Enerji Sertifikaları’ verilebilecektir.
Bölgemizde otomotiv ve makine metal sektörlerinde hizmet veren firmaların çoğunluğu ve bu firmaların hassasiyeti nedeniyle, çevreye duyarlı bir üretim söz konusudur. Firmaların bu sektörel yapısı aynı zamanda Ar-Ge çalışmaları anlamında da bölgemiz için bir avantaj teşkil ediyor.
Bölge katılımcısı firmaların yaptıkları çalışmalara ek olarak HOSAB Bölge Müdürlüğü, farkındalık yaratmak, mevzuat gelişmelerini firma temsilcilerine aktarmak amacıyla bilgilendirme etkinlikleri gibi kamu yöneticileri ile firma yöneticilerini bir araya getiren etkinlikler düzenlemektedir.
Bölgemizde sıfır atık yönetim sistemi kurulmasıyla birlikte sahip olduğumuz sıfır atık belgesinin yanı sıra HOSAB Atık Getirme Merkezimiz Mart 2021 tarihi itibariyle devreye girmiştir. Bölgemizdeki firmaların kullanımından kaynaklanan kâğıt, karton, plastik, metalik cam ambalaj ve pil, akü, elektronik atıklar haftalık olarak belirlenmiş aralıklarla toplanmakta ve geri dönüşümünün yapılması sağlanmaktadır. Bununla beraber katılımcı firmalarımıza geri dönüşümün yararları hakkında eğitimler verilerek üretimde geri dönüşüm bilincinin oluşması hedeflenmektedir.
HOSAB Atık Su Arıtma Tesisi 1 Kasım 2011 tarihinde 1.000 metreküp/gün kapasiteli olarak işletmeye alındı. 7 Aralık 2015’te, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği (TSKB) Çevre Ödüllerinde; En Çevreci Tesis Kategorisinde OSB’ler arasında Atıksu Arıtma Tesisi ile Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi ödüle layık görüldü. 2016 yılında dönemin Akçalar Islah Organize Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde bulunan fabrikalardan kaynaklanan atık sularının HOSAB kolektör hatlarına terfi edilerek, HOSAB Atıksu Arıtma Tesisinde arıtılması için protokol imzalandı.
Gerek Akçalar ’da kurulu tesislerin gerekse HOSAB içerisindeki faal firma sayısının artış göstermesi nedeniyle artan atık su deşarjları sonucunda, 2011 yılında işletmeye alınan 1.000 metreküp/günlük atık su arıtma tesisi kapasitesini 7 kat arttıracak 7 bin metreküp/gün kapasiteli HOSAB İlave Atıksu Arıtma Tesisi Projesi çalışmaları başlatıldı. İlave tesis iki etap halinde planlandı. Temeli 30 Mayıs 2016 tarihinde atılan Atıksu Arıtma Tesisi Projesi’nin ilk etabı, 5 Ağustos 2017 tarihinde düzenlenen törenle birlikte hizmete girdi. Tesis için 10 milyon liralık yatırım yapıldı. Bölgemizde yeraltı kuyu suyu kullanılmamaktadır. Bölge Müdürlüğümüz 2011 yılından bu yana Hasanağa Barajının %17,70’lık kısmının kullanımında hak sahibidir. Bölgemizin çevremize ve doğaya vermiş olduğu önem sebebi ile bölgede gerekli olan su ihtiyacının tedariki barajda toplanan yağmur sularıyla sağlanmaktadır. Bölge katılımcılarımızın içme ve proses suyu talepleri HOSAB tarafından karşılanmaktadır.
Bölgemiz ve firmalar dönüşümü gerçekleştirdi
Zeki ŞAHİN
İnegöl OSB YK Başkanı,
İnegöl Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan firmalarımızın büyük bir çoğunluğu ihracat yapmaktadır. 2020 yılında bölgemizin gerçekleştirdiği ihracat 500 milyon doları aşmıştır. Dolayısı ile özellikle ihracatçı firmalarımızın tümü bu yeşil ve sürdürülebilir dönüşüme uzun süredir hazırlanmakta olup, hatta çoğu hazır diyebiliriz. Biz İnegöl Organize Sanayi Bölgesi olarak arıtma tesisimizde yıllardır ileri biyolojik arıtma sistemi kullanarak ileri standartlarda arıtma yapmaktayız ve arıttığımız su kalitesi sürekli ölçülmekte ve sulama suyu olarak kullanılmaktadır. Ayrıca atık çamurunu yakarak enerji de elde etmekteyiz. Bölgemizde faaliyet gösteren birçok firmamız fabrika çatılarına güneş enerjisi yatırımlarına başladılar. Ayrıca bir firmamız da kendi atıklarını yakarak enerji elde etmektedir. Özellikle İnegöl Organize Sanayi Bölgesi ve Bölgemizde yer alan firmalar olarak biz ciddi oranda dönüşümü gerçekleştirdik diyebilirim.
Sanayi ve üretimde dönüşümün yol haritası
Ticaret Bakanlığı iklim politikalarıyla birlikte ekonomide yaşanacak dönüşüme ayak uydurmak ve Türkiye’nin ihracattaki gücünü önümüzdeki dönemde de devam ettirmesini sağlamak amacıyla “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”nı açıkladı.
Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı Eylem Planı’ndaki önemli konu başlıklarından biri, “Sınırda Karbon Düzenlemeleri” oldu. Avrupa Birliği’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda ortaya koyduğu 2050’de ilk karbon nötr kıta olma hedefi çerçevesinde Sınırda Karbon Düzenleme (SKD) Mekanizması’nın hayata geçirilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda, belirli sektörlerde AB pazarına arz edilecek ürünlerin fiyatı, eşyanın karbon içeriği dikkate alınarak belirlenecek.
Öncelikli hedef karbon salımını azaltmak
Bakanlığın açıkladığı Eylem Planı çerçevesinde Sınırda Karbon Düzenlemesi’nin AB – Türkiye ticareti üzerindeki etkilerini sınırlandırmaya yönelik çalışmalar yer alıyor. Bu doğrultuda, sınırda karbon düzenlemesine tabi olabilecek imalat sanayi sektörlerinde sera gazı salımının azaltılması öncelikli hedefler arasında.
Eylem Planı’nın bir diğer önemli başlığı yeşil ve döngüsel bir ekonomi . Bu doğrultuda Türkiye’nin de AB’nin Döngüsel Ekonomi Eylem Planı’nda uygulamayı hedeflediği sürdürülebilir ürün politikasına paralel adımlar atması öngörülüyor. Böylelikle ürünlerin çevresel anlamda gereken standart ve kriterleri karşılayarak, Türkiye’nin rekabetteki gücünü sürdürmesi amaçlanıyor.
Altyapı güçlendirilecek
Yeşil dönüşümün önemli aktörlerinden biri de organize sanayi bölgeleri olacak. Eylem Planı kapsamında, OSB’lerin dönüşümüne yönelik Yeşil OSB ve Yeşil Endüstri Bölgesi sertifikasyon sisteminin hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar yapılacak. Bununla birlikte dönüşüm için gerekli altyapı güçlendirilerek, ilgili paydaşlarla birlikte belirlenecek teknoloji yol haritası kapsamında sektörel Ar-Ge çalışmalarına destek sunulacak.
Ayrıca Türkiye’de üretilen ürün ve hizmetlerin çevresel etkilerinin daha kapsamlı değerlendirilmesi amacıyla Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi çalışmaları da yaygınlaştırılacak. Sürdürülebilir ürün politikası ve ürünlerde zararlı kimyasalların kullanımıyla ilgili yeni mevzuatlar da AB’ye uyumlu olacak.
Su ayak izi uygulaması ile su tahsisinde yeni dönem
Sürdürülebilir tüketim ve üretimin geliştirilmesi için çevrenin bir bütün olarak korunmasını amaçlayan Eylem Planı kapsamında sanayi tesislerinin çevreye verdiği kirliliği önlemek için de hedefler yer alıyor. 2023 yılında atık su yeniden kullanım oranının yüzde 5’e çıkarılması hedeflenirken, suyun verimli kullanılmasını sağlamak için “su ayak izleri” değerlendirmesi yapılacak. Bu uygulamanın su kullanan sektörler ile çevresel su kullanımı için su tahsisine ilişkin doğru kararlar alınması ve iklim değişikliğine uyumu hızlandırması öngörülüyor.
Bununla birlikte, ülkemizde enerji verimliliği, atık minimizasyonu ve ürün yönetimini teşvik edecek, çevre ve insan sağlığını koruyacak, kaynak tasarrufu sağlayacak, ilave pazarlara açılma imkânı sağlayacak, çevre dostu ve insan sağlığı ürünlerin kullanılması ve tüketilmesinde bilinci artıracak olan ve AB Eko-Etiket Direktifleri dikkate alınarak hazırlanan Ulusal Çevre Etiket Sisteminin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yapılacak.
KAYNAK: EKOHABER
Güncelleme Tarihi: 04 Ağustos 2021, 16:57